Kalbi besleyen damarları daraltan ateron plakalarının oluşumunda hareketsiz yaşam, sigara, sağlıksız beslenme gibi geleneksel faktörlerin yanı sıra diş eti hastalıkları da etkili olabiliyor.
Koroner hastalıklarda kalbi besleyen damarların ateron adı verilen liflenmiş yağ plakaları ile daraldığını ve bu daralmanın bazı durumlarda sadece kalp damarları ile sınırlı kalmayarak daha kalın damarcık ve damarları da etkilediğini belirten Dentistanbul diş eti hastalıkları ve tedavisi uzmanı Dr. Aziz Yaramış, koroner ve periodontal hastalıkların toplumumuzda sıklıkla karşılaşıldığını söyledi.
Damarları daraltan ateron plakalarının oluşumunda hareketsiz yaşam, stres, yaş, sigara, sağlıksız beslenme, kalıtım ve erkek cinsiyetin en önemli hazırlayıcı etkenler olduğuna dikkat çeken Dr. Yaramış; “Son yıllarda bilinen geleneksel faktörlerin yanı sıra vücuttaki uzun süreli kronik iltihapların da aterosklerotik kalp hastalıklarında rolünün olabileceği ileri sürülmektedir ve dişi çevreleyen dokularda oluşan hastalıklar, kronik iltihabın kaynağı olarak ilk akla gelebilecek hastalıklar arasındadır” dedi.
Hastalık Kendini Ağızda Kokuyla Belli Ediyor
Dişi çevreleyen dokularda iltihap oluşması yani periodontal hastalıkların kendini diş eti kanaması, ağızda koku ve ilerleyen vakalarda kemik kaybına bağlı dişlerde sallanmayla belli ettiğini belirten Dr. Yaramış, “Hastalık ilk önce dişetlerinde başlıyor, kanama ve dişetlerinde kırmızılık hastalığın ilk belirtileri” dedi.
Diş etinde başlayan iltihabın tedavi edilmezse dişi çevreleyen alveol kemiğine ulaştığı ve onun yıkımına neden olduğunu belirten Dr. Yaramış, “Periodontal hastalıklar tedavi edilmediğinde kronik iltihabi bir hastalık tablosu çizer ki, böyle bir iltihabın ateron plaklarının oluşumuna katkıda bulunabileceği düşünülmektedir” dedi.
Erken Evrelerde Tedavi Daha Kolay
Dişi çevreleyen dokularda oluşan hastalıkların erken evrelerde tedavisinin kolay ve her diş hekimi tarafından uygulanabildiğini belirten Dr. Yaramış, ilerlemiş hastalıklar için ise konusunda uzman hekimlerin iltihabı ortadan kaldırarak hem diş kayıplarını engellediklerini hem de vücudu iltihap yükünden kurtardıklarını söyledi.
Kalbe giden yol ağızdan geçiyor
26 Haziran 2012 yazildi.
0 yorum: