Her 100 Türk erkeğinin neredeyse 70’inde cinsel fonksiyon bozukluğu var. Bu sorun günümüzde 40 yaş altı genç erkeklerde de görülüyor. Cinsel sorunları olan erkeklerin çoğu, doktora gitmeye çekiniyor
‘Cinsel fonksiyon bozukluğu’; cinsel aktiviteyle ilişkili tüm evrelerle, bu evrelerde ortaya çıkan aksaklıklar anlamına geliyor. ABD’de yapılan geniş kapsamlı bir çalışma, 40-70 yaş arası erkeklerde yüzde 52.1 oranında farklı derecelerde ereksiyon sorunu olduğunu gözler önüne seriyor. Türk Androloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmada da aynı yaş grubu erkeklerde yüzde 69.2 oranında cinsel fonksiyon bozukluğu saptandığı belirtiliyor.
Strese Dikkat!
Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Murad Başar, cinsel fonksiyon bozukluklarının; cinsel isteksizlik, uyarılma sorunları, ereksiyon kaybı, boşalma süresinde kısalma ve orgazm sorunları olarak sıralandığını söylüyor. En sık görülen bozuklukların; ereksiyon kaybı, erken boşalma ve cinsel istek kaybı olduğu belirtiliyor. Ereksiyon sorununa neden olan faktörlerin başında damarsal nedenler (damar sertliği, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, sigara) ve diyabet geliyor. Bunun yanı sıra, günümüzde artan sıklıkla uygulanan onkolojik cerrahiler de (özellikle prostat cerrahisi sonrası) her ne kadar laparoskopik ve robotik yöntemlerle sinir koruyucu yaklaşımlar yapılsa da, bir grup hastada ereksiyon sorununa neden olabiliyor.
İş stresi, yaşam koşullarındaki değişiklikler, aile içi ilişkiler, ailesel faktörler gibi bireyin yaşam kalitesini etkileyen unsurlar da cinsel işlev bozukluğu yaratabiliyor. Yoğun iş yükü altında yaşayanlarda ve stresli iş yapan kişilerde, cinsel yaşam bundan olumsuz etkileniyor. Çevresel faktörler cinsel fonksiyon bozukluğu nedenleri içinde genç yaş grubunda yüzde 70-90 oranında rol oynarken, 50 yaş ve üzerinde yüzde 20-40 arasında görülüyor. Çeşitli toplumsal çalışmalar, cinsel fonksiyon bozukluklarının 20-30 yaş arasında yüzde 40-45, 40 yaşlarında yüzde 26-35, 50 yaşlarında yüzde 40-52, 50 yaş üzerinde yüzde 49-72 oranında görüldüğünü ortaya koyuyor.
Obezlerin Riski Yüksek
Obez bireylerde yağ doku oranı arttığı ve testosteronun östrojene dönüşümü hızlandığı için, kısmi olarak 2 hormon arasında bir dengesizlik ve buna bağlı olarak cinsel isteksizlik ortaya çıkıyor. Bu kişilerde ereksiyonu olumsuz etkileyecek kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve uyku apnesi gibi cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açan pek çok risk faktörü de bulunuyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarda; vücut görüntüsündeki değişikliklerin cinsellik kaygılarını ve cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediğine dair veriler bulunuyor. Prof. Dr. Başar, “Bu durum özellikle kadınlarda daha belirgin hale geliyor. Şişmanlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, tansiyon, kolesterol yüksekliği ve metabolik sendrom olarak adlandırılan tablo, cinsel fonksiyon bozukluğunun göstergesi olabilir” diye konuşuyor.
Cinsel Sorunu Olan Erkek Utangaç
Tansiyon ilaçları cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olur mu?
Tansiyon ilaçlarının bir kısmı cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olabilir. Böyle bir sorun ortaya çıkarsa; hastanın bunu doktoruyla paylaşması ve ilaç ayarlaması yapılması gerekir.
Sperm kalitesinin bozulması cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olur mu?
Sperm kalitesinin bozulması cinsel işlev bozukluğuna neden olmaz. Ancak sperm kalitesini etkileyen hormonal bir bozukluk, beraberinde cinsel işlev bozukluğunu da getirebilir.
Türk erkeği cinsel yönden sorunlu olmayı nasıl algılıyor ve bu durumda nasıl davranıyor?
Utanıyor ve çekiniyorlar. Üroloji polikliniklerine cinsel sorunlar nedeniyle başvuran hasta oranının
yüzde 10’dan az olduğu biliniyor.
Cinsel sorunlarla en çok karşılaşılan yaş hangisidir?
Cinsel sorunlar genelde 50 yaş üzerinde daha sık görülüyor. Ancak Türkiye’de 40 yaş altı grupta da cinsel sorunların 50 yaş üzerindeki erkeklere yakın oranda olduğu belirtiliyor.
‘Cinsel fonksiyon bozukluğu’; cinsel aktiviteyle ilişkili tüm evrelerle, bu evrelerde ortaya çıkan aksaklıklar anlamına geliyor. ABD’de yapılan geniş kapsamlı bir çalışma, 40-70 yaş arası erkeklerde yüzde 52.1 oranında farklı derecelerde ereksiyon sorunu olduğunu gözler önüne seriyor. Türk Androloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmada da aynı yaş grubu erkeklerde yüzde 69.2 oranında cinsel fonksiyon bozukluğu saptandığı belirtiliyor.
Strese Dikkat!
Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Murad Başar, cinsel fonksiyon bozukluklarının; cinsel isteksizlik, uyarılma sorunları, ereksiyon kaybı, boşalma süresinde kısalma ve orgazm sorunları olarak sıralandığını söylüyor. En sık görülen bozuklukların; ereksiyon kaybı, erken boşalma ve cinsel istek kaybı olduğu belirtiliyor. Ereksiyon sorununa neden olan faktörlerin başında damarsal nedenler (damar sertliği, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, sigara) ve diyabet geliyor. Bunun yanı sıra, günümüzde artan sıklıkla uygulanan onkolojik cerrahiler de (özellikle prostat cerrahisi sonrası) her ne kadar laparoskopik ve robotik yöntemlerle sinir koruyucu yaklaşımlar yapılsa da, bir grup hastada ereksiyon sorununa neden olabiliyor.
İş stresi, yaşam koşullarındaki değişiklikler, aile içi ilişkiler, ailesel faktörler gibi bireyin yaşam kalitesini etkileyen unsurlar da cinsel işlev bozukluğu yaratabiliyor. Yoğun iş yükü altında yaşayanlarda ve stresli iş yapan kişilerde, cinsel yaşam bundan olumsuz etkileniyor. Çevresel faktörler cinsel fonksiyon bozukluğu nedenleri içinde genç yaş grubunda yüzde 70-90 oranında rol oynarken, 50 yaş ve üzerinde yüzde 20-40 arasında görülüyor. Çeşitli toplumsal çalışmalar, cinsel fonksiyon bozukluklarının 20-30 yaş arasında yüzde 40-45, 40 yaşlarında yüzde 26-35, 50 yaşlarında yüzde 40-52, 50 yaş üzerinde yüzde 49-72 oranında görüldüğünü ortaya koyuyor.
Obezlerin Riski Yüksek
Obez bireylerde yağ doku oranı arttığı ve testosteronun östrojene dönüşümü hızlandığı için, kısmi olarak 2 hormon arasında bir dengesizlik ve buna bağlı olarak cinsel isteksizlik ortaya çıkıyor. Bu kişilerde ereksiyonu olumsuz etkileyecek kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve uyku apnesi gibi cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açan pek çok risk faktörü de bulunuyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarda; vücut görüntüsündeki değişikliklerin cinsellik kaygılarını ve cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediğine dair veriler bulunuyor. Prof. Dr. Başar, “Bu durum özellikle kadınlarda daha belirgin hale geliyor. Şişmanlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, tansiyon, kolesterol yüksekliği ve metabolik sendrom olarak adlandırılan tablo, cinsel fonksiyon bozukluğunun göstergesi olabilir” diye konuşuyor.
Cinsel Sorunu Olan Erkek Utangaç
Tansiyon ilaçları cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olur mu?
Tansiyon ilaçlarının bir kısmı cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olabilir. Böyle bir sorun ortaya çıkarsa; hastanın bunu doktoruyla paylaşması ve ilaç ayarlaması yapılması gerekir.
Sperm kalitesinin bozulması cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olur mu?
Sperm kalitesinin bozulması cinsel işlev bozukluğuna neden olmaz. Ancak sperm kalitesini etkileyen hormonal bir bozukluk, beraberinde cinsel işlev bozukluğunu da getirebilir.
Türk erkeği cinsel yönden sorunlu olmayı nasıl algılıyor ve bu durumda nasıl davranıyor?
Utanıyor ve çekiniyorlar. Üroloji polikliniklerine cinsel sorunlar nedeniyle başvuran hasta oranının
yüzde 10’dan az olduğu biliniyor.
Cinsel sorunlarla en çok karşılaşılan yaş hangisidir?
Cinsel sorunlar genelde 50 yaş üzerinde daha sık görülüyor. Ancak Türkiye’de 40 yaş altı grupta da cinsel sorunların 50 yaş üzerindeki erkeklere yakın oranda olduğu belirtiliyor.
0 yorum: