Sürekli yeni kararlar alıyor ancak uygulamaya dökemiyorsanız, kendinizi suçlamayı bir kenara bırakın ve bu durumu düzeltmeye çalışın. İşte size birkaç öneri...
Yeni yılda, doğum günlerinde ya da özel olarak kabul ettiğiniz günlerde ‘bu defa kesin’ diye konuştunuz. Hayatınıza dair bir dizi muhteşem kararlar alıp hedefler koydunuz. Sonrasındaysa pek azını gerçekleştirebildiğiniz o muhteşem kararlarınızın esiri olup, koca bir yıl gerçekleşmeyen değişikliklerin pişmanlığını yaşadınız. Bu yıl daha farklı olsun diyorsanız bir bilene danışmakta fayda var. Yeni yıl kararlarının üzerinizdeki psikolojik etkisini Hisar Intercontinental Hospital’dan Psikolog Gülşah Yahşi sizler için anlattı...
Öncelikle söylenmesi gereken, özel olarak kabul ettiğiniz günlerin o günlere yüklediğiniz anlamlar dışında pek bir farklılığı ya da özelliği yoktur. Onu özel ve farklı yapan verdiğiniz anlamlardır. Bazen hayatınıza dair belirli adımlar atarken, önemli kararlar verirken özel bir tarih seçmeye; atacağınız adımları, alacağınız kararları o seçtiğiniz özel günde uygulamaya özen gösterirsiniz. Bu sizi motive eder, hem fiziksel hem psikolojik anlamda kendinizi o özel güne odaklar, verdiğiniz kararlar için uygun çözüm yolları bulursunuz. Bu gibi somut adımlar her ne kadar kendinizce anlamlandırdığınız günlere özel atılsalar da yaşam kalitesini artırır ve geleceğe daha güvenli bakmanıza olanak sağlar.
Hayal ile gerçeği karıştırmayın, kendi gerçeğinizden uzaklaşmayın
Geleceğe dair gerçekçi planlar, sağlıklı bir ruh durumunun en büyük göstergesi. Ancak tüm planlar için “yılbaşı” gibi tek bir güne odaklanılması, gelecek yıla dair beklentilerin gerçeklikten uzak bir hal alması, hayal ile gerçeği birbiriyle karıştırmaya ve kişiyi kendi gerçekliğinden uzaklaşmaya kadar götüren ruh haline sokabilir. Gerçekçi olmayı çoğu zaman beceremeyip kendinizi tatlı hayaller içinde bulabilirsiniz. Gerçeklikten uzaklaşmamak adına alınan kararlar için gereken şartları, içinde bulunduğunuz koşulları göz önüne alıp bunları gerekirse madde madde kâğıda dökmek çok daha sağlıklı olacaktır.
Unutmamalısınız ki söz uçar, yazı kalır ve akıl çarpıtır! Dolayısıyla yapılan planları, alınacak kararların değerlendirilmesini, kararları uygulamada karşınıza çıkabilecek olan olası sorunları ve çözümlerini, bunlarla nasıl başa çıkabileceğinizi maddeler halinde yazarsanız ‘gerçeği’ daha net değerlendirebilirsiniz. Böyle bir girişim, kararınızdaki ciddiyetinizin de bir göstergesi olacaktır. Eğer düşündüğünüz değişikliği gerçekten istiyorsanız, bunları sistemli bir şekilde değerlendirmek, yazıya dökmek ve tablodaki eksiklikleri görüp düzeltmeler yapmak hevesle yapacağınız bir iş olacaktır.
Aşırı genellemeden uzak durun
Alınan kararı uygulayamayan kişilerde en sık karşılaşılan durum, kişinin ‘aşırı genelleme’ yapması ve ‘ben zaten hiçbir kararımı uygulayamıyorum, bir şeyi düzgün yapamıyorum, başaramıyorum, beceriksiz ve yetersizim, güçsüzüm’ gibi olumsuz düşüncelerle, kendine bunu bir etiket gibi acımasızca yapıştırmasıdır. Hâlbuki soru ‘neden ben bunları yapamıyorum?’ değil, ‘bu durumu nasıl düzeltebilirim, nerede hata yapıyor olabilirim?’ olmalıdır.
Kararların uygulanamaması kişiyi umutsuzluğa sürükleyebilir sonraki adımları atmada isteksizlik uyandırabilir, kişinin kendine olan inancı zayıflayabilir. Kaldı ki, püf noktalardan biri de kişinin kendine inanmasıdır. Bir şeyi nasıl yapacağını bilmese bile, sorun olan şeyi çözeceğine, bir çözüm yolu bulabileceğine inanmalıdır. İnsanlar bazen karşılaştıkları güçlükleri nasıl çözeceklerini bilemezler; bu çok doğaldır. Bu durumda profesyonel yardım almaktan asla çekinilmemelidir. Zaten Psikiyatrlar, Psikologlar ve Psikolojik Danışmanlar da bu gibi noktada kişilere yardım sağlayabilmek için eğitim almış kişilerdir.
Muhteşem kararların esiri olmayın...
7 Kasım 2013 yazildi.
0 yorum: