Yıllar geçtikçe aşk biter ama geri kalanlar yaşanmaya değer.
İlk başlarda hissedilen aşk ve keşfetme duygusu insanları birbirine bağlar bağlamasına, ama bu durum bazılarının maalesef birtakım gerçekleri farketmemelerine de engel olabilir. İlerleyen yıllarda kişilik çatışmaları su yüzüne çıkabilir ve bu da evlilikte çatırdamalara neden olabilir. İşte bu evrede evliliğin nasıl kurtulabileceğini, Mavi Psikolojik ve Danışmanlık Merkezi'nden Psikolojik Danışman Çiğdem Yavuz Güler anlattı.
Evliliğin anlamını anlayın
Birliktelik, kurumsal haliyle tanımlarsak 'evlilik'; gerçekte iki yabancının bir araya gelmesi durumudur. Tanıyarak, tanışarak, severek evlendiklerini söyleyen çiftlerden bile 'Onu artık tanıyamıyorum.', 'Sanki başka biri oldu.', 'Eskiden hiç böyle değildi, şimdi çok farklı davranıyor.' gibi sözleri duyarız.
Farklı aile yapılarından gelen kadın-erkek, birleştiklerinde ilişkilerinde ceplerinde, geçmişlerinden getirdikleri kendi gerçekleriyle gelirler. Bu farklı gerçekliklerle yeni bir yapıyı birlikte oluşturmak kimi zaman çok da kolay olmaz. Evlilik içerisinde kadın ve erkek sürekli bir farklılaşma, başkalaşma halindedir. Beklentiler giderek değişir, birbirlerine tanımladıkları roller zaman içinde biçimlenir. Kendi değişiminin yadsımışlığında olan kadın ya da erkek, karşısındakinin değişmeden kalması yanılgısına kolayca düşer. Bu durum doğal bir süreç olarak görülmekle birlikte 'mutlu bir birliktelik' amacıyla yola çıkmış çift için beklendik bir durum da değildir.
İlişkide yapmanız ve yapmamanız gerekenler
1. Durup durup kötü anılardan bahsetmeyin. Salt kötü ilişki hiçbir zaman yoktur, her ilişkinin mutlaka iyi yanları, güçlü yönleri vardır. Sorun yaşadığınızda sorunun çözümü için öncelikle kendi alet çantanıza göz atın; daha önce eşinizle üstesinden gelmeyi başardığınız sorunlarda ne yaparak ya da ne yapmaktan kaçınarak durumun üstesinden geldiğinizi gözden geçirin.
2. Çözüm uğruna yaptığınız şeyler işe yaramıyorsa yapmaktan vazgeçin. Alternatif çözüm yolları deneyin.
3. İster markete kimin gideceği, ister çocuğun bakımı, isterse ayrılık konusunu konuşuyor olun, tartışmalara sert başlangıçlar yapmaktan kaçının. Sert bir başlangıcın ağır sonuçlar getirebileceğini her zaman hatırlayın.
4. İlişkinin kötü gidişinden her ikinizin de sorumlu olduğunu unutmayın. Bir yerde denge bozulduysa sizin de dengeyi kaybetme konusunda payınız mutlaka vardır.
5. Sürekli suçlu aramaktan ve eşinizi suçlamaktan vazgeçin. Her suçlama, bir savunmayı gerekli kılar ve bu döngüsel bir biçimde devam eder. En sert tartışmalardan sonra bile aranıza duvar örmeyin. Küsmenin işe yaradığı hiçbir ilişki türü yoktur.
6. İlişkinizi tamir etmek için sürekli ilişkinizi masaya yatırıp konuşmaya çalışmayın, ilişkide tarafların problemleri üzerine konuşabilir olmaları önemlidir; ancak sürekli ilişki üzerine konuşmak, bir süre sonra ilişkiye zarar vermeye başlar.
7. Kimin neyi, ne kadar ve ne zaman kontrol edeceği konusunda güç savaşına girmekten kaçının, böylesi bir durum, karşılıklı yenilgiyle son bulur, galip çıkan olmaz.
8. Yeni başlayan evliliklerde farklılıklardan ve birlikte bir yaşama alışma zorluğundan kaynaklı sorunlar çıkması oldukça doğaldır. Böylesi bir durumda ortak bir nokta bulma çabasında ve iletişime açık olmaya özen gösterin.
9. İlk çocuk, yeni bir çocuğun doğumu, çocukların evden ayrılması gibi yaşam dönemleri ile ayrılık, ölüm gibi zorlu anlarda bazı krizler yaşanabilir. Bu durumda tıkandığınızda bir uzmana başvurmak yola devam etmenize yardımcı olur.
10. Bazı çiftler ayrılmak isteseler de çocuk için birlikte yaşamayı sürdürebilir. Oysaki parçalanmış aile diye birşey yoktur. İyi işlemeyen bir ailede sağlıklı bir çocuk yetiştirmek pek mümkün değildir. Bazen boşanmak da herkes için iyi bir çözüm olabilir.
11. Eşler arasında bazı kuralların olması aile işleyişini kolaylaştırır. Kuralları rasyonel bir biçimde yazılı olarak koymanız gerekmez. Sözsüz iletişiminizle de ilişki içinde kuralları yapılandırabilirsiniz.
12. Çözümsüz hiçbir sorunun olmadığını unutmayın. Her zaman her iki tarafı da mutlu edecek üçüncü bir yol bulunabilir. Çözemediğiniz, tıkandığınız, yol bulamadığınız durumlarda bir uzmandan yardım almaktan çekinmeyin. Bazen çiftlerden biri terapiye gönülsüz olabilir. Böyle bir durumda çiftlerden sadece biri de devam edebilir, çünkü sizin değişiminiz, sizinle ilişkide olan herkesi, 'eşinizi' de etkileyip değiştirecektir. Ancak terapiye birlikte devam edilmesi bu süreci hızlandırır.
13. Ve son olarak belki de en önemlisi; birlikteliğinizi korumanın en iyi yolunun eşinizle uyumunuzu bozmadan bireyselliğinizi korumak olduğunu aklınızdan çıkarmayınız.
0 yorum: