Küçük oğluma hamileyken jinekoloğum HIV tarama testi isteyip istemediğimi sordu. Bir an duraksadım.
Büyük oğluma hamileyken sağlık sigortaları böyle bir hizmet sunuyordu da benim haberim mi yoktu acaba. Doktor yardımcısı Bayan Ercan AIDS testi yaptırmak istermisiniz, diye tekrar soruyor. ‚Tabii tabi isterim.’ dedim büyük bir hevesle.
Aman hiçbir testten eksik kalmayayım. Bebeğim sapasağlam doğsun. Kan aldılar. Test sonucunu bir sonraki rutin kontrollerimde öğreneceğim. Ayyy Devrim bu, hiç sabredebilir mi? Sakin sakin o iki haftanın geçmesini bekleyebilir mi? Herşeyin en kötüsünü hesaplar hep felaket senaryoları yazarım. Nerden bulaşmışsa artık annemin genleri mi yoksa babamın genleri mi? bilemiyorum.
İki haftayı zar zor geçiriyorum. Rutin kontrolümden sonra heyacanla doktoruma soruyorum:’AIDS testinin sonucu nasıl çıktı?’diye. Doktorum:’AAA sizin AİDS siniz mi var?’ diyor şakayla karışık. Sararıyorum aman tanrım nasıl yani diye geçiriyorum içimden. Endişelendiğimi gören doktorum, panik yapmayın lütfen sadece takıldım size, sonuç negatif, diyor.
Birkaç yıl önce Alman Sağlık Bakanlığı’nın bir projesi çerçevesinde ‚Cinsel sağlık ve AİDS’ başlıklı bir internet sitesini ve de broşürleri türkçeleştirdim. Özellikle HİV virüsü taşıyan hamile kadınlar ve onların durumu beni derinden etkilemişti. Ben de anneydim ve ilk bebeğime hamileyken böyle bir testten geçmemiştim. AİDS olabilirdim. AİDS olduğumu bilmeden oğlumu dünyaya getirip onun da aids olmasına neden olabilirdim. Her şey insanlar için. Olabilecek şeyler bunlar. Ben şanslıydım olmadık. Ama olanlar var.
HIV virüsü taşıyan bir anne adayı eğer hiçbir şekilde önlem almazsa, işte o zaman risk çok büyük. Çocuğun virüslü bir şekilde dünyaya gelme olasılığı %14 ile %20 arasında.
Fakat vaktinde testi yapılmış tespit edilmiş anne adaylarının gereken önlemleri almaları kaydı ile bebeklerini sağlıklı bir şekilde dünyaya getirme şansları hayli yüksek. Virüs taşıyıcısı anne adayı özel klinikte takibini yaptırır, doktorunun verdiği ilaçları kullanır, sezaryan ile bebeğini dünyaya getirir ve bebeğini emzirmezse, bebeğin aids olma olasılığı %2 lere düşüyor.
Ben AİDSli kadınların da hamile kaldıkları ve bebeği dünyaya getirmek istedikleri takdirde, bebeklerin sıkı kontröl dahilinde dünyaya gelmelerinden yanayım. AİDS virüsü taşıyan ve çocuk sahibi bir anne ile olan diyaloğu aktarıyorum size. Kimsenin bu duruma gelmemesi dileklerimle.
KONUK YAZAR Devrim Ercan-Bozay |
HİV virüsü taşıyan ANNE:
„Çevremde eğer bir kez daha hamile kalırsan ne olur?“ sorusuyla karşılaştım. „Bir çocuk daha istermisin“ sorusuna yanıtım, „Evet çok isterim“ oluyor.HIV ve annelik kesinlikle birbiriyle çelişen durumlar değil. Ben tam tersini düşünüyorum. Bu konudaki düşüncem de çok keskin. Çocuklarımla geçirdiğim zamanın başka bir tadı var. Birbirimize daha fazla zaman ayırıyoruz. Bu zamanı da daha derin ve farklı yaşıyoruz. Çocuk sahibi olmak bambaşka bir duygu. İnsana yaşama sevinci veriyor.Çocuklardan alınan hayat enerjisini, gücü ve sevgiyi hiçbirşeyle karşılaştırmak mümkün değil. Bunu size başka kimse veremez.
© Copyright, Sağlık TV özel haberidir, izinsiz kullanılamaz.
* Yazarımıza mail atmak için tıklayınız.
0 yorum: