Yüzük artık parmağınızda ve o gün çok yakında. Kaçıp gitme fikirleri aklınızı meşgul etmeye başladıysa, orada durun! Bu kılavuzla evlenmek çok kolay!
Julia Roberts’ın Kaçak Gelin filminde her nikâhtan nasıl kıl payı döndüğünü hatırlayalım. Durum biraz abartılmış olsa da aslında film, birçok gelin adayının tatlı can çekişmelerine dikkat çekiyordu. Hamilelik esnasında salgılanan hormonların benzerlerinin, garip sinyaller verdiği bu dönemde, zaman nedense hep az, yapılacak işlerse çoktur.
Başından evlilik geçmiş her kadın bizlere katılacaktır; evlilik stresi kesinlikle eşsizdir. Verilecek kararlar, alınacaklar ve düşünülmesi gereken ufak ayrıntılar derken kafanız koca bir sis bulutunun içinde yüzer. Düğün hazırlıklarının yanında eve alınacak mutfak malzemelerinden tutun da, ayakkabı çekeceğine, buzdolabı ya da fırına kadar her şey koca bir problem haline gelmeye başlar. Üstüne üstlük çalışan bir gelin adayıysanız, üzgünüz fakat durumunuz oldukça ciddidir. Bir evlilik planlamak, tıpkı aynı anda iki farklı işte çalışmak gibidir. Gelinlikten davetiyeye kadar hazırlanması gereken yüzlerce büyük iş ve küçük ayrıntı vardır. Zamansa su gibi akıp geçmektedir. Üzerinize bir balçık gibi yapışan stres meledi çoğu zaman çığlıklar atarak, nereye olduğunu bilmeden, içinizdeki uzaklara koşma isteği uyandırır. Bu korkunç düşünceyi, tüm benliğinize yedirmeyi başardığını zanneden kötü kalpli zihniniz, aslında pek de başarılı olamamıştır. Tam o anda aklınıza, hayatınızı paylaşmak istediğiniz o yakışıklı gelir. Şimdi bu düşünceyi aklınızda tutmaya devam edin, arkanıza yaslanın ve sizin için hazırladığımız, ‘evlilik öncesi hayatta kalma kılavuzu’na bir göz atın ve asla unutmayın! O günün tamamı, günün kendisi kadar önemli değildir. ‘Evet’ dediğiniz, onun elini tuttuğunuz ve sizi öptüğü an o gündür. Hazırlık aşamasında yaşadığınız bin bir türlü terslik, geriye kalan hayatınızın küçücük ve tatlı parçalarıdır. Şimdi hazırsanız; ayağına basabilirsiniz!
Her ne olursa olsun sevdiğiniz erkekle hayatınızı birleştirdiğinizi, tüm bu süreç içerisinde aklınızdan asla çıkarmayın.
Balayınız için ayırdığınız parayı düğün ertesi borçlarına yatırmak istemezsiniz değil mi? Bunun için limitlerinizi önceden belirleyin. Belirlediğiniz sınırda hareket etmek çoğu zaman zordur. Fakat kendinize sağladığınız maddi özgürlük problemler oluşmasına neden olabilir. Kaç kişiyi çağıracağınıza, nerede ve nasıl bir düğün hazırlayacağınıza tarihi almadan önce karar vermeniz sizin için en iyisi olacaktır.
Gelinlik provalarınızı günün erken saatlerine alın. Karnınız fazlaca dolu olmadığından ya da bedeniniz yorgun düşmediğinden, provanızın sonuçları şaşırtıcı olmayacaktır. Aynı zamanda iş çıkışı provaya yetişme telaşından da kurtulmuş olacaksınız.
Sizi ne mutlu edecekse onu yapın. Bu sizin düğününüz! İnsanların türlü fikirlerle kafanızı bulandırmasına izin vermeyin. Bu kişi anneniz, kayınvalideniz ya da en yakın arkadaşınız dahi olsa! Yapmak istemediğiniz herhangi bir şey için asla kendinizi zorlamayın. Ne istediğinize karar verin ve sadece yapın! Bu arada kimseyi kırmamaya da özen gösterin. Malum; gelin hormonları iş başında!
Müstakbel eşinize, annenize ya da arkadaşlarınıza, kısaca yardım için gönüllü olanlara ayrı ayrı görevler verin. Başkalarının üzerine yük bindirdiğinizi asla düşünmeyin. İnanın, onlar yardım etmeye daha dünden hazırlar! Yalnız size bir sır verelim; eşinizi bu hevesli gruba dâhil olmayabilir. Ama emin olun sorumluluk gerektiren ‘erkek’ işlerinde size çok yardımcı olacaktır.
Oturma düzenine özellikle dikkat edin. Yan yana gelmesini istediğiniz bekâr arkadaşlarınızı ya da kavga etmesinden korktuğunuz akrabalarınızı iyi bir şekilde konuşlandırın.
Gecenin en önemli konularından biri de hiç şüphesiz ki müzik. Hangi şarkıyla salona gireceğinize, hangi şarkıda dans edeceğinize, gecenin nasıl başlayıp, nasıl sonlanacağına önceden karar verin. Canlı müzik tercih edecekseniz, davetli kitlesini ve gecenin konseptini göz önünde bulundurun. Müziği başkalarının eline teslim etmek istemiyorsanız, sevdiğiniz şarkılardan oluşan cd’ ler hazırlayabilirsiniz. Ne de olsa gece sizin!
Bu unutulmaz geceyi tekrar tekrar hatırlamak içini fotoğraf ve video çekimleri konusunu sakın atlamayın! Profesyonel bir fotoğrafçı tutup, tüm gününüzü fotoğraflandırabilirsiniz. Bizden size hoş bir fikir; kullanıp atılan fotoğraf makinelerinden davetlilere dağıtıp, gecenin sonunda çıkıştaki sepete dolu makineleri bırakmalarını isteyebilirsiniz. Kullanılıp atılan fotoğraf makinelerini davetlilere dağıtıp, gecenin sonunda çıkıştaki sepete dolu olarak bırakmalarını isteyebilirsiniz. Bu hem eğlendirir hem de düğüne ortak eder. Böylelikle farklı bakış açılarından, hem sizin hem de diğer davetlilerin mutlu ve komik anlarını yakalayabilirsiniz.
Eğer bütçeniz el veriyorsa, bir düğün organizatörüyle görüşmeyi düşünün. Eğer bütçeniz yeterli değilse, çalışma disiplini ve boş zamanı bolca olan güvendiğiniz birine bu görevi verin. Bırakın sizin için ajandayı o tutsun.
Tüm bu koşturmaca arasında planlamayı bir günlüğüne ve hatta zamanınız varsa bir haftalığına durdurun. Sevdiğiniz adamla uzak bir yere tatile gidin ya da evinizde oturup, şehir dışında olduğunuzu söyleyin! Kısa bir ara, şarj olmanız ve kafanızı toplamanız için size yeterli gelecektir.
O gün gelip çattığında, sadece keyfini çıkarın! Planlar yapıldı, ne olduysa oldu. Şimdi yapmanız gereken tek şey eşinizin elinden tutup, onu dans pistine sürüklemek!
Sıla Güven
0 yorum: